Bebekler dünyaya geldiklerinde güvenli ortamlarının devam ettiğini bilmek isterler. Bakım verilen kucağın güvenli olması, beslenmenin düzenli olması, verdiği tepkilerin anlaşılıyor olması bebek için büyük önem taşır. Peki bebek erken doğmuşsa ve bir süre annesi olmadan büyümesi gerekiyorsa nelerle karşılaşır?
Ağladığında kucağa alıp sakinleştirmek, acıktığında beslemek “ihtiyaçlarımı karşılıyorlar, güvendeyim” duygusu ile ilk bilgiler olarak algılanır. Bebeğe verilen bakımın ve davranışların ne kadar stres yarattığı, beynin stresi değerlendirip depolayan ve stres cevapları oluşturan kısmının ne kadar aktifleştiği bebekliğin ilk dönemlerinden itibaren öğrenilmeye başlanır. Çünkü beynimizde yer alan “Amigdala” adı verilen bölge sürekli “Güvende miyim, her şey yolunda mı?” diye kontrol halindedir.
Karşılaştığı durumlar hastane ortamında olması gereken şeylerdir aslında. O talep etmeden belirli periyodlarla beslenir, mutlaka bazı tıbbi müdahaleler uygulanır, anlam veremediği sesleri duyar, yeterince sıkışmadığı ve anne kucağını bulamadığı için bedensel olarak kendisini boşlukta ve güvensiz hisseder. Kısaca bebeğimiz bir taraftan fizyolojik olarak (kilo alımı, boyun uzaması ve büyüme gibi) iyi bir gelişme göstermesi halinde dahi , psikolojik ve sosyal olarak zorluklar yaşayabilir. Bu ihtimali gözden kaçırmadan O'nun büyümesini biraz daha ayrıntılı ele almak çok faydalı olacaktır.
Taburcu olup eve gelindiğinde de bebeği besleme ve bakım verme o kadar ön plana çıkar ki anne ile bebeğin, baba ile bebeğin birbirlerine adapte olmaları, birbirlerini tanıyarak belirli bir ahenk oluşturmaları öncelik olmaktan çıkabilir.
Bebek beyni ilişki ile beslenmek ister. Alt beyin yani ilkel beyin kendisini sakinleştirmeyi başarabilirse, öğrenme ve organizasyon yetenekleri gelişir.